Proje Motivasyonu
Doğum sonrası erken dönem, hem bebeğin hem de annenin sağlığını ve hayatta kalmasını iyileştirmek için çok önemli bir dönemdir. Ancak Dünya Sağlık Örgütü (WHO, 2008), doğum sonrası ve doğum sonrası dönemin, doğum öncesi döneme göre sağlık profesyonellerinden daha az ilgi gördüğünü bildirmiştir. Anneler obstetrik muayenelerine katıldıklarında bile, ziyaretler emzirme ve doğum kontrol seçenekleri dahil olmak üzere bakımın fiziksel yönlerine odaklanma eğilimindedir (Fowles, Hsiu-Rong ve Milles, 2012) ve duygusal veya başa çıkma ihtiyaçları nadiren karşılanır.
Güvenli Bağlanma kuramı, yenidoğan bakımında ilk yılın çok önemli olduğunu vurgularken, dördüncü trimesterin (yaklaşık ilk 100 gün) bebeğin fiziksel, zihinsel ve psikolojik anlamda dünyaya uyum sağlaması için en kritik dönem olduğunu belirtir. Ancak birincil bakım verenlerin, çoğunlukla annelerin, doğum sonrası fiziksel, psikolojik ve pedagojik donanımları bu kritik döneme dayanabilecek kadar güçlü olmayabilir ve çoğu zaman da değildir. Bu nedenle doğum sonrası depresyonu, fiziksel ağrı ve buna eşlik eden bebek bakımına ilişkin hatalı ve yanlış pedagojik varsayımlar ve tutumlar bu dönemde yaygın olarak görülmektedir.
Bu sorunları ortadan kaldırmanın tek yolu, anneleri bilinçlendirmek, ruh hallerini ve fiziksel durumlarını nasıl yöneteceklerini, bebekleri ile nasıl güçlü ve sağlıklı bir ilişki kurabileceklerini, anne-bebek bağı ve bebeğin bağlanmasını nasıl sağlayabileceklerini göstermektir. Bu destek, maddi ve teknik bakım desteği alınamasa bile sağlanmalıdır. Maddi durumu iyi olan anneler, farklı özel danışmanlık mekanizmaları ile bu süreci yürütebilseler de, bu imkanlara sahip olmayan anneler toplumun büyük bir bölümünü oluşturmaktadır ve bu süreci geleneksel yöntemlerle el yordamıyla yürütmeye çalışmak, genellikle çarpık sonuçlara yol açmaktadır. Bu durum, bebeklerin ve toplumun zihinsel, psikolojik ve hatta fiziksel sağlığının uzun vadede zayıflamasına neden olmaktadır.
Bu proje ile anneler, el kitabı, uzman videoları ve mobil uygulama gibi internet üzerinden kolayca erişebilecekleri interaktif araçlarla desteklenecektir. Bu sayede doğum sonrası dönemde söz konusu sorunların giderilmesi mümkün olacak ve bu destek daha sürdürülebilir bir düzeye çekilecektir. Böylece hem fırsat eşitliği sorunu ortadan kalkacak hem de annelerin doğum sonrası dönemde yaşadıkları sorunlar hem bebek, hem anne hem de toplum için daha düşük seviyelere indirilecektir.